Türkmen Mutfağı
Türkmen Mutfak Kültürü Üzerine Notlar

Kamil Toygar - Nimet Berkok Toygar

Orta Asya’daki diğer Türk boyları gibi Türkmenlerin beslenme ve mutfak geleneklerini belirleyen ana unsur yüzlerce yıl öncesine dayalı göçebe-bozkır kültürüdür.

Bugün Türkmenler Uluğ Türkistan’ın merkezinde, Türkmenistan’da, Tacikistan’da, Özbekistan’da, Karakalpakistan’da, Kazakistan’da, Hıtay’da, Afganistan’da, İran’da, Suriye’de, Stavropol’da, Astraganda ve ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde geniş bir coğrafyada yaşamaktadırlar.

Bütün Türk boylarında olduğu gibi Türkmenlerde ekmeğin çok önemli bir yeri vardır. Başlıca ekmek çeşitleri mayalı hamurdan yapılan çörek, mayasız olarak yapılan petir, yağlı petir ve külçedir. Ekmek tüketimi yemeğe oranla çoktur. Ekmekten sonra etli, sütlü ve pirinçli yemekler gelir.

Tandır, Türkmenlerin ekmek pişirdikleri ocaktır. Bu her evde vardır. Herkes ekmeğini evinde pişirir. Tandırda ekmek pişirilirken misafir gelirse, misafire ekmek ikram edilir. Misafir ekmeği iki eliyle koparmalıdır. Tek elle koparmak günah sayılır. Ayrıca ilk pişen ekmeği de kimseye vermezler.

Hamuru hazırlamak için önce “kendirik” denilen bir dokuma üzerine un kepeğinden ayrılmak için elenir. Elekten geçirilen un, tepsi biçiminde “hamir çanak” denilen tahta bir kap içine konulup; su, tuz ve maya ile yoğrulur. Ekmeğin daha iyi pişmesi için ”dürtgüç” denilen, ucunda birkaç çivi bulunan aygıtla hamur üzerinde delikler açılır.

Ekmek, yemek yanında yenildiği gibi; ekmekten et, süt ve türevleriyle çeşitli yemekler de pişirilir.

Türkmenler konukları geldiğinde ya da karşılıklı ziyaretlerinde öncelikle çay ikram ederler. Bu genelde yeşil çaydır. Çay, “çeynek” adı verilen özel kaplarda içilir. Çay kış aylarında olduğu kadar, yaz aylarında da harareti gidermesi özelliğiyle çokça tüketilir.

Kış sonunda hayvanların yavrulamasıyla başlayan; bahar, yaz ve güz aylarında çoğalan süt ve sütten yapılan yiyecek ve içecekler Türkmen mutfağında önemli bir yere sahiptir. Bunlar arasında katık, goyutmak (ağız), çal, ayran, gaymak, süzme (torba yoğurdu), gurt ilk akla gelenlerdir.

Göçebe-bozkır kültürünün özelliği olarak sürün türevlerinden yapılan yiyecekler, özel işlemlerden geçirilerek kışlık olarak da hazırlanır.

Göçebe-bozkır hayatında önemli bir yeri olan avcılık Türkmenlerin mutfak kültürü ve beslenmesini büyük ölçüde etkilemiştir. Etinden yararlanılan başlıca av hayvanları şunlardır:

Keklik, yaban ördeği, yaban kazı, ceylan, geyik, tavşan, barak, balık vb.

Sebze üretimi son yıllarda oldukça gelişmiştir. Bunlardan başlıcaları domates, patates, kelem (lahana), biber, patlıcan, kabak, hıyar, havuç, soğan, sarımsak ile kavun ve karpuzdur. Sebzeler mevsiminde taze olarak yenildiği gibi, kış için kurutmaları da yapılır.

Turfanda sebzecilik yok denecek kadar azdır. Aileler yetiştiremedikleri sebze ve diğer ürünleri pazardan ya da komşu yerleşmelerden satın alırlar.

Geleneksel Türkmen mutfağında hayvani yağlar hâkimdir. Sade yağ, kuyruk yağı ve iç yağı en çok tüketilen yağ çeşitleridir. Son yıllarda pamuk yağı tüketimi oldukça artmıştır.

Kırsal kesimde yaşayan Türkmenlerde mutfak genellikle oturulan evin dışında ayrı bir yapıdır. Bu bir odalık hacimdir.

Mutfakta kap kacağın bulunduğu dolap ve raflar, yemeklerin pişirildiği ocak ve su kaplan ile kuru erzak torba ve küpleri bulunur. Yemek oturma odasında olduğu gibi, mutfakta da yenilebilir.

Tandır mutfağın ve evin dışında emniyetli bir yerdedir.

Yemekler yere serilen, “saçak” adı verilen yer sofralarında yenilir. Ailede evin bütün fertleri özellikle akşam yemeklerinde bir arada olurlar. Yemeğe önce evin en büyük erkeği başlar. Bu dede ya da babadır. Yemeğe besmele çekilerek başlanır, yemek sonunda dua okunur. Sofradan erken kalkmak zorunda olanlar, mutlaka sofrada bulunan en yaşlı kişiden izin alır.


Türkmenistan Türkleri arasına kısa bir süre de olsa katılarak gözlem tekniğiyle yaptığı derlemelerde Dr. Yaşar Kalafat1 aşağıdaki hususları tespit etmiştir:

“Türkmen toylarında, ikram esnasında bir tek tabak taşınmaz, iki tabak taşınır. Tabak bir tane ise iki elle tutulur. Böylece, “düğünde, toyda bolluk olsun, yine yeni toylar olsun” denmiş olur. Cenaze merasimlerinde yapılan ikramlarda ise, ikram tabakları tek elle taşınır veya tabaklar tek tek taşınırlar. Bununla da verilmek istenilen mesaj, “Başka ölüm olmasın, toplu ölüm olmasın, sırasız ölüm olmasın” din.

Türkmenlerde cenazelerde çay kâseleri doldurulmaz, yarım bırakılır. Gelen misafirler uğurlanmaz, gelen misafir biraz tuz tadar, dua eder ve çok oturmadan ve doğrudan kendi evine döner.

Türkmen Türklerinde, toyda yemek yenildikten sonra tabaklar sofradan kalkmadan dua edilir. Yas yemeklerinde ise, tabaklar kalktıktan sonra dua edilir.

Türkmenlerde gelin yeni evine gelince; gelinin sağ elini sarı yağa, sol elini soğuk una batırma uygulaması yapılır. Böylece o gelinin, yeni ocağına bereket getireceğine inanılır.

Tuz ve ekmek rızkın çeşmesidir. Onları yere bırakmak, üstüne basmak günah sayılır. Türkmenler, yeni bir eve giderken her şeyden önce tuz götürürler.

Türkmenlerin toy, bayram vb. belli günlerinde yaptıkları yemekler; etli çorba, pilav, çörek ile mevsime göre, kavun, karpuz ile söğüş sebzelerdir.

Türkmenistan’da yaşayan Türkmen boylarının özel gün yemekleri içerisinde toy yemeklerinin önemli bir yeri vardır. Başlıca toylar: Doğum toyu, saç toyu, gelin toyu ve ak toydur.

“Doğum toyu, çocuk dünyaya gelince yapılır. Daha ziyade erkek çocuğun toyu görkemli olur. Bu toy için hazırlanmış özel ikramda; patrak (mısır patlağı), haşlanmış buğday, küncü (çörek otu), toy nanı (düğün ekmeği) vardır. Bunlardan; nan (ekmek) çocuğun ekmeği bol, sofrası bereketli olsun, küncü (çörek otu) naharı (yemeği) yayan olmasın, patrak (mısır patlağı) ise, yolu ak olsun, geleceği parlak olsun diye sofraya konulur.”1

Yemekleri arasında “katıklaş” (katıldı aş) denilen sulu et başta gelir. Bu yemeğe az miktarda pirinç koyarlar. “Çektirme” bir nevi etli pilav olup, genellikle misafirler için pişirilir. “Kurma” yani kavurmayı ise, eti kuşbaşı halinde doğrayıp, kendi yağında kavurmak suretiyle ekmekle yerler. Kavrulmuş kurma ya bir kap içinde, ya da “karın” içinde saklanır. Karın, koyun işkembesi olup, içine konulan kavurma bozulmadan uzun müddet dayanır.”

Eti uzun zaman muhafaza için bazen de tuzlarlar. Buna ise “kakmaç” adı verilir. Kakmaç, kemiğinden ayrılmış et olup, et ince ince dilimlenip, tuzlanıp, güneşte kurutulur ve saklanır. Çektirme pilavı veya katıklaş pişirecekleri zaman birkaç parça çıkarıp kullanırlar.

Türkmenlerin “undan mamul tatlıları birkaç çeşittir. Biri “külçe” olup, unu süt ve yumurta ile karıp, hamur halinde tandırda pişirirler. Aynı şekilde hamurdan bir cins ekmek de pişirirler ki, buna ise “katlama” denilir. Katlamanın hamuru “oklav” denilen oklava ile kalınca bir şekilde açılıp, üzerlerine şeker serpilip, üst üste konularak tavada yağda kızartılır. Katlamanın bir başka şekli ise daha ince açılmış olup, “ekmek” diye adlandırılmaktadır. Katlama bir tane olarak yağda kızartılmış ve şekerlenmiş ise buna “possuk” denilir. Daha ziyade çocuklar için pişirilen yine unlu bir tatlıları vardır ki, “pişme” adı verilen bu tatlının hamuru ceviz veya fındık büyüklüğünde, tavada yağda kızartılır.

Türkmenlerin milli mutfağı 70 yıl süren SSCB’ye bağımlı dönemde asli karakterinden bazı özellikleri kaybetmiş, başta Ruslar olmak üzere komşu kültürlerden etkilenmiştir. Bu etkileşim sürecinde özellikle teknolojiye dayalı bazı yeni değerlerin Türkmen mutfağına girdiği tespit edilmiştir.

Ayrıca, Türkmenler arasında yeni yılın başlangıcı sayılan Nevruz coşkuyla kutlanırdı. Nevruz’da “Yedi taham” adında özel bir yemek pişirilirdi.2
Diğer Nevruz yemekleri: Nevruz köçe (buğday yarmasından), Nevruz yarma, yeni göğeren yeşil (gök), buğdaydan semeni (Semenek). İnsanlar imkânlarına göre şirin tağamlar hazırlarlar ve komşularına “gonşi okara” verirler.

 

Türkmen Yemeklerinden Örnekler


Kelleba Şayak Gaynatması

İçindekiler:

Kelle (koyun, keçi, dana) 1 Adet
Ayak 4 Adet
İşkembe 1 Adet
Kuru soğan 3 Orta Boy
Domates 5 Orta Boy
Tuz Yeteri kadar

Yapılışı

  1. Kelle, ayak ve işkembe itina ile temizlenir, yıkanır.
  2. Büyük bir tencereye su doldurulur. Biraz ısındığında kelle, ayak ve büyük parçalara bölünmüş işkembe konur. Kaynatılır, üzerinde oluşan köpükler alınır.
  3. Soğanlar bölünerek ya da bütün olarak konur. (Bütün olarak konduğunda piştikten sonra çıkarılması uygun olur.)
  4. Domates de bütün olarak konulur.
  5. Etler pişinceye kadar kısık ateşte uzun süre kaynatılır.
  6. Ateşten indirileceğine yakın yeteri kadar tuz konur.
  7. Çorbası ve etleri ayrı olarak servis yapılır.

Not:

  1. Kalan çorba kaynatılıp koyulaştırılır. Üzerine sarımsak, maydanoz, karabiber konarak içilir. Kemiklerin kuvvetlenmesi için ayda bir kere bu çorbanın içilmesi önerilmektedir.


Balık Tamdırlaması

İçindekiler

Kepir balığı (Hazar Denizi’nden) 1 Adet (4- 5 Kg.)
Patates 1 Büyük Boy
Kuru soğan 1 Büyük Boy
Kuru üzüm 3 Yemek Kaşığı
Kaysı kurusu 5- 6 Adet
Tuz Yeteri kadar
Karabiber 1 Yemek Kaşığı

Yapılışı:

  1. Kepir balığı keskin bir bıçakla ortasından baş kısmı muhafaza edilerek kesilir. Solungaçları ile yüz- geç ve kuyruğunun ucu kesilir. İçi ayıklanarak yıkanır. İyice tuzlanır. Dış kısmının pulları temizlenmez. (Temizlenince dış kısmı pişirilirken yanar)
  2. Küp şeklinde kesilmiş patates, doğranmış kuru soğan, kuru üzüm, kaysı kurusu ve karabiber karıştırılarak balığın içine doldurulur. Balığın karnı içerisindekiler dökülmeyecek şekilde dikilir.
  3. Uygun bir tel balığın solungaçlarından ve üzerinden geçirilerek tandırın üzerindeki köze konur. Tamdır kapatılır. Yarım saat sonra balık ters yüz edilir, bir, bir buçuk saat daha bekletilerek dışarıya alınır, sıcak olarak servise verilir. Yanında kuru soğanla yenilir.

 

Şişlik

İçindekiler:

Kemiksiz dana eti 1 Kg.
Kuru soğan 3 Orta Boy
Sarımsak 1 Baş
Tuz Yeteri kadar
Karabiber 1 Tatlı Kaşığı
Sirke ya da nar ekşisi 1 Tatlı Kaşığı
Maydanoz ½ Demet
Dereotu ½ Demet
Taze soğan 10 Adet

Yapılışı:

  1. Et kuşbaşı büyüklüğünde doğranır.
  2. İnce doğranmış soğan, sarımsak, tuz ve karabiberle karıştırılır. Üzerine çok az sirke damlatılır, ya da nar ekşisi gezdirilir. Serin yerde üzeri kapatılarak 5- 10 saat bekletilir.
  3. Etler şişlere dizilir, ateşte pişirilir.
  4. Servis yapıldığında üzerine ince doğranmış maydanoz, dereotu, taze soğan konur.

Not:

  1. Pirzoladan da aynı şekilde pirzola şişliği yapılır.
  2. Nar ekşisi olmadığında limon kullanılabilir.

Dipnot:

1Yaşar Kalafat, Türkmenistan Halk Sufizmine Dair Notlar, Nevruz, 200 -202 s, Ankara, 1995,

2 Orospolad Ekebaharlı, Eski ve Ortaçağlarda ve Günümüzde Nevruz, Nevruz, 215. s., Ankara, 1995.


Petir Çörek

İçindekiler:

Un 2 Kg.
Su (ılık) Aldığı kadar
Tuz Yeteri kadar

Yapılışı:

  1. Un, su ve tuzla sertçe bir hamur tutulur.
  2. 10- 15 dakika dinlendirilir. Parçalara bölünür. Oklava ile oval ya da yuvarlak şekilde açılır.
  3. Dürtgüç ya da bir çatalla üzeri delinir.
  4. Kızarması için üzerine yoğurt ya da ayran sürülür.
  5. Tamdır yoksa fırında da pişirilebilir.

Not:

  1. Geleneksel olarak düğünlerde yapılır.
  2. Hamur hazırlanırken içine 250 Gr. eritilmiş margarin konarak hamur tutulur ve yukarıdaki işlemler aynen yapılır. Bu takdirde Yağlı Petir adını alır.

Türkmen Pilavı

İçindekiler:

Pirinç 4 Su Bardağı
Kemiksiz et 500 Gr.
Sıvı yağ (çiçek yağı)  1 Su Bardağı
Kuru soğan 4 Orta Boy
Havuç ½ Kg.
Tuz Yeteri kadar

Yapılışı:

  1. Kemiksiz et kuşbaşı doğranır, soğuk suda yıkanıp tuzla karıştırılır.
  2. Sıvı yağ iyice ısıtılır, etler hafif kavrulur, üzerine ince soğan doğranır, soğan pembeleştikten sonra kibrit çöpü şeklinde kesilmiş havuçlar konur, üçü bir arada kısık ateşte kavrulur. Havuçlar iyice yumuşadıktan sonra kaynamış su konur, açık olarak 15 dakika daha kaynatılır.
  3. Pirinç ayıklanır, soğuk suda yıkanır, kaynayan tencereye konulur, tenceredeki suyun pirincin iki parmak üzerinde olması lazımdır. Gerekirse sıcak su ilave edilebilir.
  4. Normal ateşte suyu çekilinceye kadar pişirilir. Suyu çekilmeden önce tuz konur. Suyu çekildiğinde kapak sıkıca kapatılıp ateş kısılır. 10- 15 dakika sonra kepçe ile sadece üzeri karıştırılır, tekrar kapatılır. 20 dakika daha demini alması için beklenir.

Not:

  1. Türkmenlerin eski zamanlardan gelmiş çok lezzetli yemeklerinden biridir. Nevruzda, bayram ve düğünlerde yapılmaktadır.
  2. Tavuk etinden de yapılabilir.
  3. Özel günlerde yapıldığında kuru üzüm ya da kuru kayısı konulabilir.
  4. Bu palavda pirincin iyi kalite olması şarttır.

Semeni

İçindekiler:

Buğday 1Kg.
Un 5Kg.
Su 5 Litre

Yapılışı:

  1. İri buğday ayıklanır, yıkanır, büyük bir kapta üzerine su doldurulup oda sıcaklığında bekletilir.
  2. Buğday iyice şişer, başka kaplara bölünür, her gün sulanır, 6- 7 günde çimlenir.
  3. Çimlenmiş buğday soku içinde tokmakla dövülür. Mümkün değilse kıyma makinesinin ince gözünden geçirilir.
  4. Macun haline getirilen buğdayın sıkılıp suyu alınır. Tekrar dövülür ya da makineden geçirilip tekrar sıkılır.
  5. Bir kaba iyi su konur, buğdaydan çıkarılan suyun 2,5 litresi un ile karıştırılır. Pütürlü olmaması için un yavaş yavaş konur. 1 Kg. buğdaya 5- 6 Kg. un hesabıyla konur.
  6. Normal ateşte bu unlu su karıştırılır sonra kısık ateşe verilir, kaynatılır.
  7. Semeninin rengi pembeleşmeye başladığında iyi sudan konur. 10- 15 dakika kaynatılır, dibine yapışmaması için zaman zaman karıştırılır, soğuk yenir.

Not:

  1. Nevruzda yapılmakla birlikte istendiğinde kışın ve sonbaharda da pişirilebilir.

Kaynak: Kâmil Toygar-Nimet Berkok Toygar, Kardes Mutfaklar:Türk Dünyası Yemeklerinden Örnekler Azerî- Kazak- Kırgız- Özbek- Türkmen, Takav Matbaacılık, s:222, Ankara, 1997.

Source: http://www.turkish-cuisine.org/ottoman-heritage-3/turkmen-cuisine-55.html